Dams and Hydropower Türkiye Summit 2024: HESİAD Başkanımız Elvan Tuğsuz Güven’in Açılış Konuşmasıyla Geleceği Şekillendiren Adımlar
”Zirvemizin ikinci gününde hidroelektrik sektörünün mevcut durumu, 2035 hedefleri, hibrit sistemler, pompaj depolamalı HES ve yüzer HES gibi yenilikçi fırsatlar ile HES yatırımlarının finansmanı gibi önemli konuları ele aldık. Dünkü yoğun katılım ve paylaşımlar, hidroelektrik sektörünün ülkemiz için stratejik açıdan ne kadar önemli olduğuna dair farkındalığın arttığını ve tüm sektör paydaşlarının bu alanda ortak bir hedefe sahip olduğunu gösterdi.”
HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, ikinci gün açılış konuşmasında, hidroelektrik sektörü ve geleceği hakkında önemli vurgu ve değerlendirmelerde bulundu.
Öne Çıkan Noktalar:
Yüksek Farkındalık ve İstek: Sektörümüzün önemi ve potansiyeli hakkında düzenleyici kurumlar ve kamu kuruluşlarıyla ortak bir yaklaşım sergilenmesi bizi memnun etti. Hibrit uygulamaların, pompaj depolamalı HES’lerin ve yüzer HES’lerin desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, finansman kuruluşlarının beklentisi de kredilendirmeye hazır projelerin kendilerine ulaştırılmasıydı.
Sektörün Büyümesi: Hidroelektrik sektörü, 32.000 MW’ı aşan kurulu gücüyle, enerji arz güvenliğimizin belkemiğini oluşturuyor ve 30.000’den fazla kişiye istihdam sağlıyor. Son 20 yılda hidroelektrik gücümüz iki katına çıkmış olup, 2015-2024 döneminde 6.200 MW’lık artış sağlanarak mevcut kurulu gücümüz 32.200 MW’a ulaşmıştır. Bu da her yıl ortalama 1.000 MW’lık yeni kapasite kazandırıldığını gösteriyor.
2035 Hedefleri ve Potansiyel: 2035 yılı için belirlenen 35.000 MW hedefinin, mevcut potansiyel ve güncel gelişmeler ışığında daha yüksek bir seviyeye revize edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. HES’lere yapılan yatırımların, hibrit ve yenilikçi teknolojilerin desteklenmesinin enerji arz güvenliğimizin sürdürülebilir kalkınması için kritik önemde olduğu vurgulanmıştır.
Hidroelektrik Yatırımlarının Değeri: Hidrolik kaynaklardan enerji üretiminin büyük bir değer taşıdığı, çevresel gerekliliklere uygun şekilde yapılan baraj ve HES yatırımlarının bulunduğu coğrafyaya zarar vermediği halkımıza açıklanmalıdır.